Minik Hayvanlar Alemi
13 Mayıs 2014 Salı
BEYAZ DAĞ ASLANI
Beyaz aslan dünyada nadir olarak bulunan hayvanlardandır. Nesli tükenmekte olan hayvanlardandır.
Beyaz aslan özellikleri
Şu anda dünyada sadece 30 adet bulunuyor. Bu hayvanların nesli çok zor yetişiyor. Renklerinden dolayı erken fark ediliyorlar ve avlanırken çok zorlanıyorlar. Aynı sebeple avcılar tarafından da çok kolay fark edildikleri için onlar için de kolay bir hedef olabiliyorlar.Beyaz aslanların üremesi
Beyaz aslanların üreyebilmesi için hem erkek geninin hemde dişi geninin beyaz olması gerekiyor. Bu nedenle beyaz aslan yavrusu elde etmekte zorlaşıyor. Beyaz aslan üretebilmek için güney afrikada özel çiftlikler kurulmuştur.Beyaz aslanların yaşam yerleri
Doğada doğal yaşam alanlarında hiç beyaz aslan yoktur. Ya hayvanat bahçelerinde yada koruma altındaki parklarda beyaz aslanlar vardır.( http://altinotu.blogspot.com.tr/2012/10/beyaz-dag-aslani.html; 13.05.2014; İstanbul)
İLGİNÇ BİLGİLER
- Deniz kobrası, dünyanın en zehirli yılanıdır.
- Filler zıplamayan tek memelilerdir.
- Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir.
- 2 bin 600 kurbağa cinsi vardır.
- Bir sineğin, saatteki hızı 8 km’dir.
- Yunuslar, gözleri açık uyurlar.
- Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.
- Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.
- İnek sütünün pH değeri 6’dir.
- Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir.
- Dalmaçyalilar gut olmayan tek köpek cinsidir.
- Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.
- Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.
- Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
- Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.
- Meşe ağaçları elli yasına gelmeden meşe palamudu üretemezler.
- Aslanlar bir günde 50 kez çiftleşebilirler.
PANDA
Panda yavruları yetişkin pandalara göre çok küçüktür. Doğduklarında ortalama 100 gram ağırlığında olurlar. Başka hiçbir memeli hayvanın yavrusu yetişkininden bu kadar küçük olarak dünyaya gelmez – kangurular hariç. Yeni doğan pandalar her iki saatte bir emzirilme ihtiyacı duyarlar. Beslenme aralarında da anne genelde yavrularını bırakmaz, ön ayaklarının üstünde onları taşımaya devam eder. Haraket halindeyken de yavrularını nazikçe ağzında taşır. Yavrular üç aylık olduğunda yürümeye başlarlar.
Panda yavrusu 1.5 yaşına geldiğinde 50 kg. ağırlığına ulaşır ve bambu yiyebilecek kadar güçlü ve sert dişlere sahip olur. Artık onun için annesinin yanından ayrılma vakti gelmiştir.
Yetişkin pandaların çoğu yalnız yaşamayı tercih eder. Doğrusu pek de biraraya gelecek zaman bulamazlar, çünkü bu yavaş haraket eden hayvanlar günün 14 saatini bambu yiyerek geçirirler. Vahşi hayatta 1000, hayvanat bahçelerinde ise 100 kadar panda kaldığı sanılmaktadır. Artık nesli tükenmekte olan pandaların çoğu bambu ormanlarının yoğun olduğu Çin'in güneybatısındaki sisli, yağmurlu dağ eteklerinde yaşamayı tercih ederler.
Pandalar bambu filizleri ve yapraklarından başka neredeyse hiçbir şey yemezler. Bazen balık ve diğer küçük hayvanlarla beslenebilirler, ama bambu, pandaların menüsünün %99'unu oluşturur. Pandalar çok yerler, hızlı yerler ve günlerinin 12 saatini yemeğe ayırırlar. Bunun sebebi şudur: yediklerinin yalnızca beşte birini sindirebilirler. Ayrıca bambu da pek besleyici sayılmaz. Bambunun sadece filizleri ve yaprakları değerli kısımlarıdır, bu yüzden yetişkin pandalar da sadece bu bölümlerle ilgilenir. Sağlıklı kalabilmeleri için bu 12 saat içinde kendi ağırlıklarının %15'i kadar yemeleri gerekir, bu yüzden de hızlı yerler. Pandaların azıdişleri çok geniş ve düzdür. Bu dişlerin şekli sayesinde bambu filizlerini, köklerini ve yapraklarını parçalayabilirler. Ön ayak bileklerinin kemikleri çok güçlüdür. Yiyeceklerini düzgün bir şekilde parçalayabilmek için önce bitkiyi ön ayaklarıyla sıkıca tutarlar.
Bazen pandaların bulunduğu alandaki tüm bambular doğal nedenlerle öldüğü zaman pandalar da açlıktan ölüyor, çünkü bambuların büyüyüp geliştiği diğer alanları bulamıyorlar. Çin hükümetinin yetkilileri ve bilim adamları pandaların hayatına devam edebilmesi için çalışmaya ve fikir üretmeye devam ediyor.
Pandalar biraz utangaç yaratıklardır, insanların bulunduğu bölgelere pek girmek istemezler. Bu da onların yaşam alanını oldukça kısıtlar. Ne yazık ki insanlar dağlarda daha yüksek yerlere yerleşmeye devam ettikçe pandaların yaşam alanı da küçülmeye devam ediyor.
4 Şubat'ta nesli tükenmekte olan pandalar için Dünya Pandalar Günü etkinliği düzenlenmektedir.
( http://tr.wikipedia.org/wiki/Panda; 13.05.2014; İstanbul)
SİYAM KEDİSİ
Siyam kedileri kulaklıkları, patileri, arka ayakları ve kuyrukları renkli noktaları olan açık renkli bir kürke sahiptir. Yavru siyamlar doğuşta krem veya beyaz renkte olurlar ve ilk aylarda vücutlarının çeşitli bölgelerinde görünür hale gelen noktalar gelişir. Dört haftalık olunca bu noktaların renkleri daha belirgin hale gelirler. Yaşı ilerledikçe siyam kedilerin renkleri koyulaşır ancak sıcak iklimlerdeyaşayan yetişkin siyam kedileri soğuk iklimlerde yaşayanlardan daha açık bir kürke sahiptirler.
Siyam kedileri badem şekilli, parlak mavi renkli gözlere ve kısa tüylere sahiptir.
Geleneksel siyam kedisi akıllı, insan odaklı ve dost canlısıdır. Arkadaşları olan insanlarla sevecen ve samimi bir şekilde ve farklı tonları olan miyavlamaları ve hırıltılarıyla konuşurlar. Sakin tabiatları sayesinde bir evdeki ya da apartman dairesindeki hayata uyum sağlamakta hiç zorluk çekmezler, küçük çocuklara karşı hoşgörülüdürler.
Sıkıldıkları zaman sadece ortalıktan yok olurlar. Çoğu, insanla oynarlarken tırnaklarını kapatır, bu yüzden onların patileri tarafından tırmalanmak az rastlanılan bir olaydır.
Siyam kedileri çok zekidirler, fakat bu kolay eğitilebilecekleri anlamına da gelmez. Diğer kedi ırklarında olduğu gibi her siyam kedisinin farklı bir karakteri olabilir. Bazıları eğer erken yaşta eğitilirlerse sorun çıkarmadan tasma takmayı öğrenirler.
( http://tr.wikipedia.org/wiki/Siyam_kedisi; 13.05.2014; İstanbul)
1 Nisan 2014 Salı
ZAMAN
Bir güne 24 saat yeter mi sizce?
Bir yıla 30 gün yeter mi?
Bir yıla 12 ay yeter mi sizce?
Bir insana bir ömür yeter mi?
Zaman dediğimiz şey, sudan bıkmış ve oradan çıkmak için hergün kayalara çarpıp duran bir balığa benzer. Hergün aynı şeyi tekrarlar, durur. Zaman da böyle bir şey değil midir? Siz hiç bir günün 24 saatten 1 dakika bile eksik olduğunu gördünüz mü? Ben görmedim. Peki ya siz hiç bir yılın 400 gün olduğunu gördünüz mü? Ben onu da görmedim.
Zaman bir hapishane midir yoksa özgürlük mü? Zaman olmasaydı özgürlüğün son noktasında mı oluduk yoksa karanlık bir zindanda mı?
Ben zamanımı bazen hiç iyi geçirmediğimi biliyorum. Boş boş duruyorum bazen. Okuldayken sabahları uyanamıyorum. O zaman bana çok kısa geliyor. Okul zamanı çok sıkılıyorum. O zaman bana çok uzun geliyor. Nedense biz tatlı gelen şeyler çok çabuk, sıkıcı gelen şeyler çok yavaş geçer. Bence bu zamanın bize oynadığı ve hilelerin çok olduğu bir oyundur.
Ya sizce nedir zaman? Siz zamanınızı iyi geçirdiğinizi düşünüyor musunuz? Ve son kez soruyorum:
Bir ömür bir insana yeter mi?
Büyük ihtimalle çoğu kişi yetmez der. Aslında yeter. Zamanı iyi kullanmakta saklı bütün sır. Anahtar kelimemiz zaman. Hayatınızda boş kaldığınız zamanları boş boş geçirmek yerine, bir kitap okuyarak, yazı yazarak ya da oyun oynayarak geçirseniz bile sizin için kardır. İnsanın kendisine sorması gereken bir soru var "Acaba ben gerçekten zamanımı iyi değerlendiriyor muyum?". İşin sırrı burada. Eğer bu soruya "Evet" cevabını veriyorsan işi çözmüş ve hayatın tadını çıkarmışsın demektir.
Edanur Şahin
Bir güne 24 saat yeter mi sizce?
Bir yıla 30 gün yeter mi?
Bir yıla 12 ay yeter mi sizce?
Bir insana bir ömür yeter mi?
Zaman dediğimiz şey, sudan bıkmış ve oradan çıkmak için hergün kayalara çarpıp duran bir balığa benzer. Hergün aynı şeyi tekrarlar, durur. Zaman da böyle bir şey değil midir? Siz hiç bir günün 24 saatten 1 dakika bile eksik olduğunu gördünüz mü? Ben görmedim. Peki ya siz hiç bir yılın 400 gün olduğunu gördünüz mü? Ben onu da görmedim.
Zaman bir hapishane midir yoksa özgürlük mü? Zaman olmasaydı özgürlüğün son noktasında mı oluduk yoksa karanlık bir zindanda mı?
Ben zamanımı bazen hiç iyi geçirmediğimi biliyorum. Boş boş duruyorum bazen. Okuldayken sabahları uyanamıyorum. O zaman bana çok kısa geliyor. Okul zamanı çok sıkılıyorum. O zaman bana çok uzun geliyor. Nedense biz tatlı gelen şeyler çok çabuk, sıkıcı gelen şeyler çok yavaş geçer. Bence bu zamanın bize oynadığı ve hilelerin çok olduğu bir oyundur.
Ya sizce nedir zaman? Siz zamanınızı iyi geçirdiğinizi düşünüyor musunuz? Ve son kez soruyorum:
Bir ömür bir insana yeter mi?
Büyük ihtimalle çoğu kişi yetmez der. Aslında yeter. Zamanı iyi kullanmakta saklı bütün sır. Anahtar kelimemiz zaman. Hayatınızda boş kaldığınız zamanları boş boş geçirmek yerine, bir kitap okuyarak, yazı yazarak ya da oyun oynayarak geçirseniz bile sizin için kardır. İnsanın kendisine sorması gereken bir soru var "Acaba ben gerçekten zamanımı iyi değerlendiriyor muyum?". İşin sırrı burada. Eğer bu soruya "Evet" cevabını veriyorsan işi çözmüş ve hayatın tadını çıkarmışsın demektir.
Edanur Şahin
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)